Pamuk Prenses Masalı

Uzak bir krallıkta, adı Pamuk Prenses olan genç ve neşeli bir prenses yaşarmış. Cildi pamuk gibi beyaz, saçları gece kadar siyah ve dudakları kırmızı elma gibiymiş. Fakat kötü kalpli üvey annesi, prensesin güzelliğini kıskanır ve onun zarar görmesini istermiş. Pamuk Prenses, sarayın içinde dikkatli ve temkinli olmayı öğrenmiş; ama içindeki merak ve macera ruhu onu sık sık bahçelere ve ormanın sınırlarına çekerdi.

Bir gün, üvey annesi, sihirli bir aynaya danıştıktan sonra, Pamuk Prenses’in ormanda yalnız olduğunu öğrendi. Kötü planını gerçekleştirmek için onu takip etti. Pamuk Prenses ise ormanda kaybolmuş gibi görünse de, şans eseri yedi minik cücenin yaşadığı küçük bir kulübeye rastladı. Cüceler ilk başta biraz şaşırmış ama kısa sürede Pamuk Prenses’in saf ve dost canlısı olduğunu fark etmişler. Prenses, onlara kendini tanıttı ve birlikte yaşamaya başladılar; günlerini oyun oynayarak, yemek yaparak ve birbirlerine hikayeler anlatarak geçirdiler.

Üvey anne, Pamuk Prenses’i bulmak için çeşitli hileler denemeye devam etti. Bir gün elinde zehirli bir elma ile geldiğinde, Pamuk Prenses cücelerin uyarısıyla durumu fark etti. Cesaretle elmayı geri itti ve tehlikeyi atlattı. Zamanla cüceler ve prenses, birbirlerine güvenmeyi, paylaşmayı ve sabretmeyi öğrendiler. Sonunda cesur ve nazik bir prens, ormanda rastgele yürürken Pamuk Prenses’i buldu. Onunla birlikte saraya döndü ve üvey anne yaptıklarının sonuçlarını gördü. Pamuk Prenses, dostluk ve güven sayesinde hem kendi hayatını korudu hem de yeni arkadaşlarla ve prensle mutluluğu buldu. Artık ormanda, sarayda veya herhangi bir yerde, umudu ve dostluğu kucaklayan kalbiyle yaşamaya devam ediyordu.